Zaytung’dan alem yazı 🙂
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), 2010-2011 Akademik Yılı’na Davutpaşa Kampüsü, Ahmet Tevfik Yıldız Kongre Salonunda düzenlenen bir törenle başladı. Törende özellikle üniversiteyi yeni kazanan öğrencilere seslenen Rektör Prof. Dr. Nedim Cüretli, “Değerli arkadaşlar, aramıza hoş geldiniz. Hepinizin gözlerinde o pırıltıyı görmek çok güzel. Ancak şüphesiz en güzeli, o pırıltının nasıl da süratle söneceğini izlemek olacak.” sözleriyle başladığı konuşmasında öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu.
YTÜ Rektörü, Akademik Yılın Açılışında Yeni Gelen Öğrencilere Seslendi: “Evet, çok şapşal göründüğünüz doğru…”
Konuşmasına başlamadan önce, yeni gelen öğrencileri acıyan gözlerle uzun bir süre süzen Rektör Nedim Cüretli’nin, zaman zaman etrafındaki diğer öğretim görevlileriyle fısıldaşıp, bazı öğrencileri işaret ederek gülüştüğü de dikkatlerden kaçmadı. Sözlerine “Arkadaşlar, en başta şunu söylemem gerekiyor ki, evet gerçekten de düşündüğünüz kadar şaşkın ve zavallı görünüyorsunuz.” diyerek başlayan Rektör Cüretli’nin, konuşmasından bazı önemli satırlar şu şekilde:
Anadolu’dan gelen öğrencilere önemli uyarılar
“Öncelikle taşradan geldiği 1 kilometreden belli olan yeni öğrencilerimiz, buraya özellikle siz dikkat edin… Evet sen ürkek ceylan! Beni dinle evladım… Şimdi etrafta dolanan havalı üst sınıfları görüyorsunuz, giyim kuşamlarını, konuşmalarını falan gizli gizli hayranlıkla izliyorsunuz, siz de en geç 1-2 sene sonra onlar gibi olacağınızı umuyorsunuz. Arkadaşlar şimdiden söyleyeyim; öyle bi şey olmayacak. Nereye oluyorsun? O havalı arkadaşlar ilk başladıklarında da havalıydı. Çoğu, okula velileriyle bile gelmemişlerdi. Diğerleri, yani sizin şimdiki halinize benzeyenler etrafta pek görünmezler zaten. O yüzden ‘Bütün üst sınıflar böyle, biz de böyle olucaz.’ gibi bir yanılgı içine düşebilirsiniz. Hiç heveslenmeyin değerli arkadaşlarım, üzülen yine siz olursunuz.”
“Bir süre sonra zaten siz de farkedeceksiniz ki yapmanız gereken şey durumu kabullenip, kendiniz gibi olanları bulmak. Unutmayın, esas notlar oralarda döner. Havalılar bir tek final dönemi size yaklaşmaya çalışacaktır, ‘Notlarımı vereyim de bunlarla iyi arkadaş olayım…’ diye düşünmeyesiniz sakın ola. Sizinle arkadaş falan olmayacaklar…”
“Kayıt günü tanıştığınız arkadaşı unutun”
“Sevgili arkadaşlar, bir de lütfen kayıt günü tanıştığınız arkadaşınızı aramayı bırakın artık. Hayır onunla okul boyunca arkadaş kalmayacağınız gibi, birlikte eve falan da çıkmayacaksınız. Çok kısa süre içinde hayatınızdan bir daha dönmemek üzere çıkacak o. Arada koridorda, kantinde falan karşılaşırsanız bi merhaba der geçersiniz, en fazla o olur. Zaten siz de kısa süre sonra kayıtta tanıştığınız ve o şaşkınlık ve hevesle tutunacak bir dal olarak gördüğünüz arkadaşın aslında çok sıkıcı biri olduğunu farkedeceksiniz. 2-3 aya kalmaz, bir çeşit sessiz anlaşmayla birbirinizi görmezden gelmeye başlarsınız. Kayıt kafası başka bir kafa arkadaşlar. Gerçi ben şimdi burada ne kadar anlatsam boş, yaşayın görün…”
<h1 >”Kimse yatay geçiş gibi hayallere kapılmasın”
“Aranızda üniversitemizin nispeten kıytırık bölümlerini kazanmış olanlar var. Notları iyi tutup yatay geçişle daha iyi bölüme geçmeyi hayal ediyorlar, biliyorum. Onlar iyi ki varlar. Sene boyu boş yere debelenmelerini izlerken inanın çok eğleniyoruz hepimiz… Yatay geçişle alakalı maddeyi yönetmelikten halen kaldırmamamızın tek sebebi bu diyebilirim.”
“Çeşitli ideolojik gruplardan size yanaşmaya çalışanlar olacaktır. Onlardan ekmek çıkar mı diye düşüneceksiniz. Çıkabilir, çıkmayabilir. Güzel burs da alabilirsiniz, hatta kendinize manita bile yapabilirsiniz bir ihtimal ama belli olmaz o işler. Bir bakmışsın çorap kokan bi evde ilahi dinlerken bulmuşsun kendini. İyice düşünüp tartın diycem ama piyuvvv kime diyorum, şunlara bak. Neyse…”
“Kendinizi daha fazla küçültmeyin”
“Değerli arkadaşlarım, senede bir kez okulumuzda Genç Bakış programı yapılır, korkacak bir şey yok. Gideceksiniz, kim konuşuyorsa alkışlayacaksınız, hepsi o kadar. Ancak lütfen ‘İki kelime de ben edeyim de biraz da ben alkışlanayım.’ tarzı küçük hesaplara girmeyin. Sonra kendinizi TV’den izlerken çok utanırsınız, inanın bana. Ayrıca Şebnem Ferah ve Emre Aydın her sene gelip konser verirler. Sınavım vardı kaçırdım falan diye üzülmeyin, bu sene olmazsa nasılsa okul bitene kadar 3-4 kere daha dinleme şansınız olur.”
“Taşradan gelen arkadaşlar; sözüm yine size. İstanbul’da okuyacağınızı öğrenince ‘Aaa, lütfen bizde kalsın, hafta sonları falan mutlaka bekleriz, bi ihtiyacın olursa kesinlikle bizi arıyorsun.’ falan diyen akrabalar ve yakın aile dostlarınız vardır eminim. Onların da yüzünü bir daha görmeyeceksiniz. Şimdiden hazır olun ki sonradan bi kırgınlık, küskünlük yaşanmasın. O öyle söylenir, adettendir…”
“Öğrenci işlerini olduğu gibi kabul edin”
“Bir de öğrenci işleriyle ilgili olarak ilk günden şikayetler gelmeye başladı bile. ‘Yüzümüze bakmıyorlar, çok yavaşlar’ falan deniyor. Bakın buradan bir kez daha yineliyorum, öğrenci işleri 20 yıl önce de böyleydi, 20 yıl sonra da böyle olacak, bunu ilk yıldan itibaren kabul etmeniz sizin menfaatinizedir… Son olarak değerli arkadaşlarım, çan eğrisi sisteminde bu teknik olarak mümkün değil, biliyorum, ama yine de hepinize başarılar dilerim, tekrar hoş geldiniz…”
Üniversiteye yeni gelmiş olsanız ve böyle bir karşılama yapsalar ne yapardınız? 🙂
kaynak: http://zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=42248
Erkan YEŞİL
Zaytung.Com, herkesin kolpa haber yazıp gönderebildiği bir paylaşım platformudur. Dolayısı ile haberin gerçeklikle en ufak bir alakası olmadığı açıktır. 😀
08.10.2010, 3:02:28Anar Samadov
Katılıyorum 😀
08.10.2010, 3:06:35